Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
düz şekilde
Significados de
"düz şekilde"
en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
Colloquial
1
Colloquial
düz şekilde
face up
adj.
Significados de
"düz şekilde"
con otros términos en diccionario inglés turco: 30 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
(kuyumculukta) genellikle düzensiz şekilde olan ince ve düz kesilmiş elmas
lasque
n.
2
General
(parmaklar arasında ritmik şekilde birbirine vurulan) iki düz ahşap parçası
clappers
n.
3
General
ellerin kollar düz bir şekilde yerde tutulduğu ve bacakların zıplayarak içe çekildiği bir hareket
squat thrust
n.
4
General
(düz veya dolambaçsız şekilde) dolanmak
depart
v.
5
General
(düz veya dolambaçsız şekilde) gezinmek
depart
v.
6
General
(ince düz bir taşı) havada süzülecek veya su üzerinde sekecek şekilde fırlatmak
scale
v.
7
General
düz bir şekilde
evenly
adv.
8
General
düz bir şekilde
firmly
adv.
9
General
düz bir şekilde
plat [obsolete]
adv.
10
General
düz bir şekilde
platly
adv.
11
General
düz veya geniş tarafı aşağıya gelecek şekilde
flatways
adv.
12
General
düz veya geniş tarafı aşağıya gelecek şekilde
flatwise
adv.
13
General
düz bir şekilde
suently
adv.
Phrasals
14
Phrasals
tabaklama sırasında derileri düz bir şekilde yaymak
lay away
v.
Idioms
15
Idioms
düz bir yüzeyde perspektifi doğru bir şekilde oluşturmak/göstermek
have (something) in perspective
v.
Technical
16
Technical
tülün düz bir zemine ya da duvara sürülerek ve yayarak düzgün bir şekilde oturtulması/yapıştırılması
marouflage
n.
17
Technical
(taşı) düz çizgiler ve düz yüzey oluşturacak şekilde kırmak
pitch
v.
18
Technical
kenarları düzgün şekilde konik, tabanı düz olan
trochoid
adj.
19
Technical
kenarları düzgün şekilde konik, tabanı düz olan
trochiform
adj.
20
Technical
yarım küre biçimli tacı ve düz bir tabanı olacak şekilde kesilmiş (değerli taş)
rose-cut
adj.
Architecture
21
Architecture
kıvrılmayıp düz şekilde yükselen (merdiven)
flying
adj.
Railway
22
Railway
demir yolu aracının düz kısmına kademeli şekilde uygulanan yükseltme işlemi
runoff
n.
Medical
23
Medical
karkastan ayrılarak düz bir şekilde açılmış
open
adj.
Astronomy
24
Astronomy
galaksi haleleri etrafında düz bir şekilde dönen yıldız toplulukları
stellar stream
n.
25
Astronomy
bir gök cisminin kutuplarından düz bir şekilde çıkan iyonize olmuş madde ışınları
relativistic jet
n.
Social Sciences
26
Social Sciences
göğsü düz hale getirecek şekilde memelerin etrafının sarılması
binding (chest binding)
n.
Geography
27
Geography
yerkürenin yüzeyinin merkezinden çizilen tüm düz çizgilerin en kısa mesafeyi gösterecek şekilde projekte edildiği harita projeksiyon türü
zenithal equidistant projection
n.
28
Geography
yerkürenin yüzeyinin merkezinden çizilen tüm düz çizgilerin en kısa mesafeyi gösterecek şekilde projekte edildiği harita projeksiyon türü
azimuthal equidistant projection
n.
Sport
29
Sport
uzun atlama beygirinin üstünden bacaklar ve vücut düz bir şekilde atlama
hecht
n.
30
Sport
(zeminin düz olmaması nedeniyle, top) hızlı ve düzensiz bir şekilde zıplamak
bobble
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of düz şekilde
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy